Her dönemin özgün sanat ve tasarım anlayışı, elbette kendini mimari eserlerde de gösteriyor. Barok mimari ya da Gotik mimari örneklerine baktığımızda bugünün mimarlık anlayışından çok farklı olduklarını görüyoruz. Eskiden daha görkemli ve şatafatlı bir tarzda inşa edilen yapıların yerini bugün daha minimal, daha geometrik, ya da adeta bilim kurgu filmlerinden fırlamışçasına fantastik formlara sahip yapılar alıyor. Peki, mimaride geleceğe yön veren yapıların özellikleri neler olacak? Mimaride gelecek trendleri için neler söyleyebiliriz?

Alternatif Yaşam Alanları

Teknolojik olanakların artması ve aslında her alanda yeniliklerin hızla tüketildiği dünyamızda, mimari de yeni arayışların peşinde olacak. Örneğin su altında yaşam alanlarının yapılması fikirleri bugünden konuşuluyor.

Şeffaf Mimari

Cam kullanımı, çevreyle bağlantıyı maksimumuma çıkardığından gelecekte daha fazla kullanılacak mimari trendlerden. Doğayla iç içe bir hayatı arzulayanlar için de cam binalar cazip bir fikir.

Süs Mimarisinden İşlevselliğe

Geleceğin mimarisinde süs ve abartı, yerini daha yalın, verimli, işlevsel yapılara bırakacak. “Bu mimari yapı neden buraya yapılıyor, anlamı ne, kent belleğine ve günlük hayata katkısı var mı?” soruları daha çok içselleştirilecek.

“Yüksek” Yaşamlar

Şehirlerde kalabalık arttıkça haliyle yapılar da fazlalaşıyor. Günümüzde de yükselen iş kuleleri ve gökdelenler bir anlamda bu ihtiyacı karşılamaya yarıyor. Geleceğin mimarisi için bulunulan öngörülerden biri de “dükkân-üstü” yaşam alanları yapmak. Mağazaların en üst katında yapılacak konut fikirleri ortaya atılıyor.

Sürdürülebilir Mimarlık

Ekolojik farkındalığın artması mimarlıkta da kendini gösterecek. Ofis ve konut projelerinde geri dönüşümlü malzemelerin kullanılması, güneş enerjisinden faydalanma, hatta ahşap gökdelenler bile geleceğe yön verecek mimari fikirler olarak gündemde. Örneğin C.F. Møller’ın üzerinde çalıştığı bu gökdelen, geleneksel ahşaptan daha güçlü ve ateşe dayanıklı çapraz lamine ahşap panellerle tasarlanmış.