Yaklaşık 1200 yıl boyunca varlığını sürdürmeyi başarmış olan Roma İmparatorluğu, tarihi boyunca birbirinden özel mimari yapılara da ev sahipliği yapmıştır. Antik Yunan geleneğinden fazlaca etkilenmiş olan Antik Roma yapıları, bugün hâlâ dünyanın en ünlü mimari eserleri olarak hayranlık uyandırıyor. Amfitiyatro, çeşme ya da tapınak olarak hizmet veren eski Roma yapılarını hikayeleri ile birlikte inceleyelim.

1- Kolezyum

Gladyatör dövüşlerinin düzenlendiği, halk gösterilerinin yapıldığı, klasik mitolojiye dayanan dramların ve meşhur savaşların canlandırıldığı Kolezyum, Flavianus Amfitiyatrosu olarak da biliniyor. Taş ve beton malzemelerle oval bir şekilde inşa edilen Kolezyum, en büyük amfitiyatro olma özelliğine de sahip. M.S. 72 yılında usta bir komutan olan Vespasianus tarafından inşasına başlanan Kolezyum, M.S. 80 yılında, oğlu Titus döneminde tamamlanmış.

Bugün dünyanın en ünlü yapıları arasında gösterilen Kolezyum’un tarihi ile ilgili şöyle bir anlatı var: Kolezyum’un olduğu yerde Flavium Hanedanlığı’nın sarayı varmış. Bir halk isyanı sonucu saray ateşe verildiğinden yerine Kolezyum’un yapılmasına karar verilmiş.

2- Maison Carrée

Eski Roma Uygarlığı içinde yer alan, bugün Fransa’nın güneyinde, Nimes şehrinde bulunan Maison Carrée, Türkçede “Kare Ev” anlamına geliyor. Günümüze kadar en iyi şekilde korunmuş antik tapınak olarak ünü tüm dünyaya yayılan Maison Carrée, M.Ö 19-16 yıllarında inşa edilmiş.

Romalı general Marcus Vipsanius Agrippa, genç yaşta ölen iki oğlu için bu tapınağı yaptırmış. Birçok otoriteye göre klasik mimarinin en mükemmel örneği olma özelliğine sahip.

3- Panteon

Yunanca “tüm tanrıların tapınağı” anlamına gelen Panteon, önce Antik Roma’nın tüm tanrıları için kullanılmış. Daha sonra da büyük kralların ve önemli kişilerin gömüldüğü yer olarak hizmet vermiş. 7. yy’den beri kilise olarak kullanılan Panteon, Roma’daki en eski kubbeli bina olma özelliğine de sahip. Rönesans’ın büyük ustası Raffaello’nun mezarı da burada bulunuyor. Görkemiyle göz alıcı bir mimari eser olan Panteon’un tam karşısında bulunan Dikilitaş da Mısırlıların Romalılara hediyesi.

4- Trevi Çeşmesi

Aşk Çeşmesi olarak dünyaca üne sahip Trevi Çeşmesi, Nicolò Salvi tarafından Poli Sarayı’nın bir kenarında inşa edilmiştir. 1732 yılında inşasına başlanan çeşmenin tamamlanması 30 yılı aşmış. 3 yolun kesiştiği yerde bulunduğundan Trevi adını aldığı düşünülüyor.

Aşk Çeşmesi’nin hikâyesi söz konusu olduğunda çeşitli söylentilerle karşılaşıyoruz. En ünlü rivayete göre Roma İmparatoru Augustus zamanında, savaşta yorgun düşen ve susuz kalan askerler güzel bir kızla karşılaşır, ona nereden su bulabileceklerini sorarlar. Güzel kız bugün çeşmenin bulunduğu yeri tarif ederek oradaki toprağı kazdıkları takdirde su bulabileceklerini söyler. Askerler genç kıza başta inanmasalar da dediğini yaparlar ve suya kavuşurlar.