Mimariye Gerçeküstü Bir Dokunuş: Art Nouveau Akımı Nedir?
Mimariye Gerçeküstü Bir Dokunuş: Art Nouveau Akımı Nedir?
Art nouveau; yeni sanat anlamına gelen ve mimari başta olmak üzere resim, grafik, tasarım gibi alanlarda kendisini göstermiş öncü bir sanat akımı. Sanat tarihine damga vuran bu akım, Katalan mimar Antoni Gaudi ile tanınıyor ve Barselona’daki La Sagrada Familia, Casa Mila, Park Güell gibi yapılarla anılıyor.
Ancak bu akım dünyanın birçok ülkesinde yaşamaya devam ediyor ve bu tarihi akıma dair bazı ilham verici örnekler İstanbul'da da yer alıyor. Bizans'tan Osmanlı'ya ve günümüze kadar binlerce yıllık bir tarihe sahip olan İstanbul; art nouveau alanındaki zarif, klas ve gerçeküstü yapıları ile de dikkat çekiyor.
Bu nedenle bu yazımızda hem art nouveau sanat akımını anlatacağız hem de fikir vermesi için ülkemizdeki bazı örneklerinden bahsedeceğiz.
Art Nouveau Sanat Akımı: Stilize Formlar, Süslü Yapılar
Art nouveau sanat akımı, 19. yüzyılda Endüstri Devrimi'ne bir tepki olarak ortaya çıkmış ve farklı ülkelerde farklı isimlerle anılmış. Fransa’da Art Nouveau, İspanya’da Modernista, Almanya’da Jugendstil, Belçika’da Stile des Vingt şeklinde anılan bu akım, sanayileşmeye ve seri üretime karşı el emeğinin göz önünde olmasını isteyen sanatçılar tarafından oluşturulmuş.
Avusturyalı dünyaca ünlü ressam Gustav Klimt'in öncülüğünü yaptığı bu akım, sembolizmden olduğu kadar Japon ve Kelt sanatlarından da etkilenir. Romantik ve estetik değerleri ön planda tutan bir akım olan art nouveau, konularını da doğadan alır. Çiçekler, asma filizleri, goncalar gibi doğal biçimler inceltip uzatılarak kullanılır ve asimetrik bir düzen oluşturulur.
Ayrıca bu akımın en belirgin özellikleri arasında; yassı, kıvrımlı ve kavisli şekiller ile ritmik hayvan motifleri yer alır. Örneğin Brüksel'de bulunan Tassel Oteli eğrisel botanik formlarıyla art nouveau akımının en göz alıcı eserlerinden birisidir ve 2000 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiştir.
Viyana'da bulunan Secession Evi, Budapeşte'de bulunan Uygulamalı Sanatlar Müzesi ve Barselona'daki Casa Batlló da dünyaca ünlü diğer art nouveau yapılarıdır. Peki, ülkemizde inşa edilmiş art nouveau stilindeki yapılar hangileridir? Gelin, birkaçına beraber bakalım.
Şeyh Zafir Türbesi: Türkiye’deki İlk Art Nouveau Mimari Örneklerinden
Şeyh Zafir Türbesi, İstanbul'un Beşiktaş semtinde bulunan Serencebey yokuşunda yer alıyor. II. Abdülhamid tarafından Şazeli Şeyhi Muhammed Zafir Efendi için yaptırılan bu yapı, art nouveau akımının İstanbul'daki ilk örneklerinden olarak kabul ediliyor.
Mimar Raimondo D’Aronco tarafından yapılan yapı, kare planlı ve üzeri kubbeyle örtülecek şekilde planlanmış. Kapısının iki yanında ise göz alıcı süslemeler bulunuyor.
Mısır Apartmanı: Zarafetin Diğer Adı
Mısır Apartmanı, İstanbul'un Beyoğlu semtinde yer alıyor. Galatasaray’dan Tünel’e doğru yürürken sol tarafta kalan apartman, zarafetin ve şıklığın simgesi olarak kabul ediliyor. 1900’lerin başında Mısırlı Abbas Halim Paşa tarafından mimar Hovsep Aznavuryan’a yaptırılan apartman, 6 kat olarak tasarlanmış.
Bir zamanlar ünlü şair Mehmet Akif Ersoy'un da yaşadığı apartman, İstanbul'un en özgün yapılarının başında geliyor.
Huber Köşkü: Anıtsal Bir Yapı
Günümüzde Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir yapı olan Huber Köşkü, İstanbul'un Tarabya semtinde bulunuyor. Alman Mauser ve Krupp firmalarının temsilcisi Huber Kardeşler tarafından yaptırılan köşk bugün de aynı isimle anılıyor. Boğaziçi'nin en görkemli ve kendine has yapılarından biri olan Huber Köşkü, anıtsal bir niteliğe sahip.
Art nouveau akımını anlattığımız ve Türkiye’deki örneklerinden bahsettiğimiz yazımızın burada sonuna geliyoruz. Okumaya devam etmek istiyorsanız bir sonraki yazıya geçebilirsiniz.